Hoş Geldin,

Hikâyelerin ‘Grounded Dreamer’ hâline hazırsan, başlayalım
Öncelikle şunu söyleyeyim: bir Carrie Bradshaw blogunda değilsin; hayat, aşk ya da arkadaşlık üzerine heyecanlı hikayeler bulamayacaksın burada. Bulacakların; benim bakış açım, kendi küçük yolculuklarımdan ve otuzlu yaşların penceresinden süzülerek kalemime yansıyan hikayeler olacak.
Eğer 2025’te hâlâ yazılı içerik okumayı sevenlerdensen, başkalarının farklı konular üzerine ne düşündüğünü ve hissettiğini merak edip vloglarla yetinmeyenlerdensen, şimdiden ortak bir paydamız var.
Umarım burada paylaştıklarım sana ilham olur; bazen umduğun şekilde, bazen de kendi başına cesaret edemeyeceğin şekillerde.✨
Güncel Yazılar
Hayallerinin gerçekleşmesine izin ver, ve anlar anılara dönüşmeden onların tadını çıkarmayı unutma.


Sevgili Okur!
Okumaktan, yazmaktan, seyahat etmekten, favori şarkılarını defalarca dinlemekten ya da bir şehrin müzesinde saatlerce dolaşmaktan aşırı keyif alan, kendine sık sık “me time” buluşmaları yaratan birinin blogundasın.
Film izlemeyi ve sonrasında üzerine yorumlamayı, yeni şehirler keşfetmeyi, iyi yemek ve şarabın tadını çıkarmayı, mutlu anları fotoğraflayarak kendi anı kavanozumda canlı tutmayı seviyorum.
Sanatın her türü beni büyülüyor. Yazmak, duygularımı ve fikirlerimi ifade etmenin en iyi yolu, en başından beri.
Dışarıdan bakıldığında, inişleri çıkışları çok olan “ana karakter” ya da klişe “anti-kahraman” kalıplarına pek uymuyorum. Arada bir yerde, kendimce bir yerdeyim.
Bu blogu, kendi bakış açımı, düşüncelerimi ve yol boyunca bana ilham veren küçük şeyleri paylaşmak için açtım. Yeniden hoş geldin 🌿